ANKET WHATSAPP
Selahattin Gürkan Toplantısı

Faizin çocukluğuna babalık yaptık!

MİAD'ın bu ayki konuğu olan Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan:
“Malatya'nın yüz senelik hizmetinin iki katına varan hizmetler gerçekleştirdik”

• Vahap Munyar; “Göreve geldiğinizde, ciddi bir borcun olduğunu söylemiştiniz. Bu borç yükünü nasıl aşabildiniz?
• Başkan Gürkan; “ Göreve geldiğimizde yüzde 47-55 oranlarıyla yüksek miktarda faizler vardı. Tefeci faizi bile bu oranda değildi..”
• Cumhurbaşkanımızın üç devlet bankasına talimat vermeleriyle borçları yeniden yapılandırarak faizleri yüzde 16' lara indirdik
• Huzur haklarının, ek mesailerin, temsil giderlerinin, danışmanlık hizmetlerinin hepsini kaldırdık, kiralık araçları iptal ettik.
• Türkiye'de en yüksek oy oranıyla seçilen bir belediye başkanı oldum
• Vahap Munyar; “Hayata geçirdiğiniz projelerden en önemlileri neler oldu?”
• Başkan Gürkan; En önemli projem, sosyal entegrasyon projesidir
• Cumhurbaşkanımızın talimatı ile 10 milyona yakın maske ürettik. Bu da Türkiye Cumhuriyetinde rekordur
• Depremde Belediyemiz, krizi çok güzel bir şekilde yönetti.
• Türkiye'de en fazla yatırım yapan belediyesi; Malatya Büyükşehir Belediyesidir. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımız, geçtiğimiz günlerdeki grup toplantısında ifade ettiler. Yaptığımız yatırımlar Cumhuriyet tarihinin rekorudur
• Benim konuşmalarımda –cek, -cak yoktur. Yaptık, yapıyoruz, bitti vardır
• MİAD Başkanı Yunus Akdaş; “Notlar aldım. Çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ederim. Ticaret Lisesinin orası tören alanı olması beni heyecanlandırdı..” dedi
Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD)'nin Dijital Sohbetler Serisi'nin bu haftaki konuğu Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan oldu. Moderatörlüğünü deneyimli gazeteci Vahap Munyar'ın yaptığı sohbette, Selahattin Gürkan, Malatya ile ilgili düşüncelerini ve Malatya'ya yaptığı hizmetleri anlattı.

MALATYA TİME / ÖZEL HABER
Sohbetin açılış konuşmasını yapan MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş, MİAD'ın toplantılarını Covid-19 salgını sebebiyle dijital ortama taşıdıklarını belirterek, “Maalesef, birbirimizi bu ekranlar aracılığıyla görebiliyoruz. En çok eş ve dostlarımızı özlüyoruz. Doğduğumuz şehrimizi özlüyoruz. Bu şekilde birbirimizi görme imkânı buluyoruz. Covid-19 salgını sebebiyle uzun süredir bir çoğumuzun gidemediği memleketimizi, Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Selahattin Gürkan'dan dinlemek istedik. Memleketimizde neler oluyor, neler planlanıyor? Hizmetleri birinci ağızdan dinlemek istedik. Değerli başkanıma katılımlarından dolayı teşekkür ederim” dedi.



HEDEFİN NERESİNDEYİZ?

Daha sonra söz alan Vahap Munyar, “Başkan hoş geldiniz. Biz uzun süredir Malatya'ya gelip gidemiyoruz. Neler oldu bilmiyoruz. Malatya'da gelişme var mı, yoksa geriye mi gitti? Şimdi sizin anlattıklarınızdan anlayacağız. 31 Mart seçimleri sonrası yaptığınız bir konuşmayı hatırlıyorum. Göreve geldiğinizde, ciddi bir borcun olduğunu söylemiştiniz. Bu borç yükünü nasıl aşabildiniz? Borçlar ne durumda? Bir miktarını ödeyebildiniz mi? Borçlara rağmen hedeflediğinizin ne kadarını yapabildiniz?” diyerek ilk sorusunu sordu.   

“YÜKSEK FAİZLERDEN KURTULMAK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPTIK ”

MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş ve katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Göreve geldiğimiz süreci, sizler de yakından takip ettiniz? Orada belediyenin borçlarının ötesinde, faizlerin olduğunu ifade etmiştik. Yüzde 47-48-55 oranlarıyla yüksek miktarda faizler vardı. Biz belediyenin mali disiplininin ve mali yapısının düzeltilmesi noktasında ne yapabiliriz anlamında bir çalışma gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konuda Malatya Belediyesi'yle ilgili ve Malatya Belediyesi'nin borç profiliyle ilgili değerlendirmeyi, özellikle üç banka genel müdürümüzle de yapılması noktasında talimat verdi. Biz gerek Halk Bankası Genel Müdürü, gerek Vakıflar Bankası Genel Müdürü ve gerekse Ziraat Bankası Genel Müdürüyle genel durumu değerlendirdik. Yüksek miktarda faizli borcunun, doğru bir borç olmadığını söyledim. Onlara da doğru görev yapmadıklarına dair, biraz da sitemde bulundum. Onlar da “Bizim mali profilimizin riskli bir profil olduğu için, yüksek oranda faizli kredi vermek durumunda kaldık.” ifadelerini kullandılar. Ben de onlara şunu dedim: “Çocukluğumuzda bizim komşumuz olan bir bakkal vardı. Bazı yaramaz çocuklar, evlerinde babalarının cebinden para çalarlarmış. Bakkala gider, “5 tane şeker ver” derlermiş. Bakkal da şekeri verir, ama parayı bekletirmiş. Akşam ya da bir gün sonra, çocuğun babası bakkala geldiğinde, babasına der ki, “Senin çocuğun geçen bana bütün halinde 10 lira getirdi. Biz ona 5 tane şeker verdik. Senin paran burada bu parayı al.” Babası şekerin parasını verir ve bu olay bu şekilde tolere edilirdi. Şimdi siz devlet ve kamu adına görev yapıyorsunuz. Velev ki; böyle bir talep geldi. O zamanki reel faiz oranları en fazla yüzde 22 olsun. Tefeci faizi bile o kadar yüksek oranda değildir” dedim. Onlar da bize dediler ki, “Senin dediğin doğru olabilir ama, biz de banka yönetiyoruz. Onun için riskimiz fazla olduğu için bu şekilde yapıldı”. “Netice itibarıyla insanlar görevlerini yaparken, kendi görev alanı sorumluluğu içerisinde, karşıdaki görev yapan kişinin de hak ve hukukunu, kamusal alandaki menfaatini, koruması gerekir. Bizim devletten ve aileden aldığımız terbiye bunu gerektirir” dedim. Ne kadar etkili olduğunu bilmiyorum. Biz bunların borçlarını tekrar yapılandırdık. Yüzde 15 ve 16'lara indirdik.” ifadelerini kullandı.



“EN ÖNEMLİ PROJEM, SOSYAL ENTEGRASYON PROJESİDİR”

Söz konusu süreçte çok katı tasarruf tedbirleri uyguladıklarını belirten Selahattin Gürkan, “Özellikle huzur haklarının kaldırılması, ek mesailerin kaldırılması, temsil giderlerinin kaldırılması, danışmanlık hizmetlerin kaldırılması, kiralık araçların hepsinin iptalini gerçekleştirdik. Bütçeyi belli aşamada düzelttik. Yapılan projelerin hangi maksatlı yapıldığı noktasında; genel değerlendirme sonucunda iptal etmemiz gerekenleri iptal ettik. İhalesi yapılmış olsa bile iptal ettik. Mevcut borçları yapılandırdık. Bütçe ve mali disiplini düzenledikten sonra, belediyenin hizmet etme halini haiz olma çabası içine girdik. Biz borçlanarak maaşları ödemek durumuna geldik. Böyle bir yönetimin sürdürülebilmesi mümkün değildi. “Yeni fon kaynakları ile neler yapılabilir?” Bunun çalışmalarını gerçekleştirdik. Gerekli tasarruf tedbirleri noktasında olsun, kayıp-kaçakların önlenmesi noktasında olsun ve gereksiz harcamaların önüne geçilmesi noktasında olsun, belediye belirli bir aşamaya geldi. Bu dönemde gazeteci ve televizyoncu arkadaşlar bize “en önemli projeniz nelerdir?” diye sorular sordular. “Benim en önemli projem sosyal entegrasyon projesidir” dedim. “Yani bütün düşünce yapılarının entegre edilmesidir” dedim. “Bizim yönetim anlayışımız, bir Güneş'i düşünün. Gökyüzünü düşünün. Yani şemsiyemiz gökyüzüdür” dedik. Yeryüzünde yaşayan insanlar, nasıl ki havayı eşit miktarda, eşit bir şekilde teneffüs ediyorlarsa, Güneş ışınlarından ( perdesini ve ışığını kapatmayan insanlar) eşit miktarda faydalanabiliyorlarsa; bizim yönetim anlayışımız da bu şekilde olacaktır.” dedi.

“GECE-GÜNDÜZ, KAR-KIŞ DEMEDEN ÇALIŞTIK”

Malatya'nın Türkiye'nin en huzurlu ve insanlarının saygı ve sevgi içerisinde yaşadığı bir şehir olduğunu söyleyen Başkan Selahattin Gürkan, “Bizim oy oranlarımız da sandığa yansıdı. Türkiye'de en yüksek oy oranıyla seçilen bir belediye başkanı oldum. Partimizin oyları en üst seviyede oldu. Başka partilerde seçilen, ilçe belediye başkanlarımızın olduğu yerler de dahil, bizim oylarımız; hepsinden 10-40 puan daha fazla oldu. Bu güven daha farklı sorumluluk arttırıyor. Yüksek tempoyla çalışmamamız gerekiyordu. Bize verilen teveccühün karşılığını da, en iyi şekilde vermemiz gerekiyordu. Yoğun bir çalışma içerisinde olduk. Gece-gündüz, kar-kış demeden çalıştık. 24 Ocak 2020'de bir deprem yaşadık. Merkezi Elazığ- Sivrice olan depremde, kentimiz ve ilçelerimiz de büyük oranda etkilendi. Depremzedelerin yaralarını sarmak, enkaz altında kalan canlıları çıkarmak, onların kapalı alanı taşınması ve sıcak yemek verilmesi noktasında, çalışmalarımızı yaptık. Belediyemiz o zaman krizi çok güzel bir şekilde yönetti. Belediyemiz örnek sayılacak bir kriz yönetimi yaptı. Depremin olduğu saatten itibaren, 23:15'e kadar enkaz altında tek bir vatandaşımız, tek bir canlı kalmadı. Daha önce karla mücadele için ekiplerimiz sahada olduğundan dolayı, bu işi çabuklaştırdık. Hemen müdahale edebildiler. Deprem anında yaptığımız işler çok uzun ve çok fazlaydı. Hepsini buradan anlatmam zaten mümkün değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli bir şekilde, deprem konutları yapıldı. Deprem konutlarının altyapısı yapıldı, şuanda da vatandaşlarımıza konutların teslimleri gerçekleştiriliyor.” ifadelerini kullandı.



EN FAZLA YATIRIM YAPAN BELEDİYE BİZİZ”

Vahap Munyar'ın Hayata geçirdiğiniz projelerden en önemlileri neler oldu? şeklindeki sorusuna, Selahattin Gürkan, “Deprem sonrası Covid krizi yaşandı. O zaman yine bu şekilde Cumhurbaşkanımız ile birlikte telekonferans yoluyla bir görüşme gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız bize Malatya'nın maske üretim merkezi olması gerektiği talimatını verdi. Biz de tekstil müteşebbislerimizle yapmış olduğumuz toplantıda, günlük 10 milyona çıkan bir üretim mekanizması gerçekleştirdik. Bu da Türkiye Cumhuriyeti'nde rekordur. Sadece Malatya'nın ve Türkiye'nin değil, yurtdışında yaşayan garip gurebanın da maske ihtiyaçları, 25 müteşebbisin kontrolünde, 420 merkezde, günlük 10 milyon tane üretilerek karşılandı. Dezenfektan noktasında da çalışmalar yapıldı. Her yer Malatya'da dezenfekte edildi. Yatırımlar noktasında ise şuanda bizi izleyen herkesin gözüne bakarak ve bütün dünyaya duyurarak, Türkiye'de en fazla yatırım yapan belediyesi; Malatya Büyükşehir Belediyesidir. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımız, geçtiğimiz günlerdeki grup toplantısında bunu ifade ettiler. Yaptığımız yatırımlar Cumhuriyet tarihinin rekorudur. 2000 km. kırsal kesimde hasılat yapıldı. Türkiye'deki hiçbir belediye, bunun ¼'ünde değildir. Biz büyükşehir belediye başkanlarıyla beraber yapmış olduğumuz toplantılarda da bunu ifade ettik. Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekilliği görevini de yürütüyorum. Belediye başkanları en fazla 600 km'ye kadar yapıldığını söylüyorlar. Malatya'da ilk defa ana arterlere alternatif iki yol yapıldı. Anayurt Bulvarı ve Danişmentgazi Bulvarı. İki ana bulvarı faaliyete geçirdik. Üç arterli bir Malatya hüviyetine büründük. Bu arada daha önce belirlenen Güney ve Kuzey Kuşak Yolları ile ilgili bütün ulaştırmalarını gerçekleştirdik. İnşallah bu senenin sonunda Kuzey Kuşak Yolunu, önümüzdeki sene sonunda da Güney Kuşak Yolunu, yine önümüzdeki sene Kuzey Çevre yolunu faaliyete geçirerek; Malatya'nın bu anlamda trafik ve ulaşımla ilgili sorunlarının önüne geçilecek. Malatya'da bütün iş makinelerinin yenilenmesi gerçekleştirildi. Altyapı çalışmalarında, Doğu Kolektörü tamamlandı, Batı Kolektörü ve diğer altyapı çalışmalarıyla ilgili; 12 arıtma tesisinin ihalesini gerçekleştirdik.  Kernek'i ihale ettik. Hizmetler noktasında, Malatya'nın Kütüphanesi yoktu. Kütüphaneyi ihale ettik. Malatya'nın yüz senelik hizmetinin iki katına varan hizmetler gerçekleştirdik. Vagon Fabrikası, 40 senedir dillere pelesenk olmuştu; ancak faaliyete geçilmiyordu. Bu konuyu sizler de bilirsiniz. Vagon Fabrikasını, üç fabrika hüviyetine büründürdük. Tekstil Fabrikası, Yapı ve Sistemin prefabrik konutların yapılması, diğeri de Lojistik Merkez olmak üzere; şuanda son aşamasına geldik. Vagon Fabrikası özelleştirmeye bağlıydı. Kızılay Genel Başkanımızın Malatyalı hemşerimiz olması hasebiyle, yapmış olduğumuz girişimler neticesinde, Kızılay'a devri gerçekleştirildi. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak oranın altyapısıyla ilgili, bütün iş ve işlerini bizler gerçekleştirdik. Bu şekilde takdim ettik. Malatya'da sadece Yimpaş vardı ve ölü durumundaydı. Oraya da el attık. İhalesi yapıldı. Otel, gençlik merkezi yapılması noktasında girişimlerimiz başladı.” diyerek cevap verdi.




“KONUŞMALARIMDA ‘YAPIYORUZ' ‘YAPTIK' VE ‘BİTTİ' VARDIR”

Parayı nasıl buldunuz? diyen Vahap Munyar'a, Selahattin Gürkan'ın cevabı şu şekilde oldu: “Bu anlattıklarım projelerimin yüzde 1 mahiyetinde değil. Ben devlet memuriyetinden geldim. Biri gelip bana dese ki, “Başkan sen böyle konuşuyorsun ama bütçen ne kadar?” Bütçenin 3-4 misli fazla yatırım yapılıyor. Burayı Ziya Paşa'nın şu terkibi bendiyle ifade edebilirim. “Varlığın gereği bu akla gerekmez. Zira bu akış, o kadar sıkleti çekmez.” Benim konuşmalarımda –cek, -cak yoktur. Yaptık, yapıyoruz, bitti vardır. Yıllardan beridir Kernek'te kentsel dönüşüm, Malatya'nın başının belasıydı. Şuanda ihalesi yapıldı. Kentsel dönüşüm yapılıyor. 40 milyon civarında bir kamulaştırma bedeli, belediye tarafından ödendi. Kuzey ve Güneş Kuşak Yolları için, Gelincik Tepesi için de bir o kadar kamulaştırma bedeli ödedik. Oraların da yolları ve altyapısı yapılıyor. Kayısı bazında Lisanslı Depo da nisan ayı içerisinde bitecek.  Kuru Kayısı Lisanslı Soğuk Hava Deposu, 14 Milyon Euro'luk bir yatırım. O da bitme aşamasına getirildi. Malatya ikinci bir Lisanslı Kayısı deposuna kavuşuyor.  Hemen onun yanında 600 milyonluk Şire Pazarı düzenleniyor.  İnderesi Tabiat Parkı tamamlandı, 3 bin 700 dönüme çıkarıldı. İnderesi Tabiat Parkı içerisinde, 250 kişilik gençlik kampının ihalesini yaptık. Cumhuriyetimizin 100 yılına yetiştirmek için, çalışmalarını başlattığımız 300 dönümlük Cumhuriyet Parkımızın çalışmaları sürüyor. Hizmetleri tek tek sayarsak başımız dönecek zaten. 3 bin kişilik kapalı spor salonunu ihale ettik. Jimnastik Salonunu ihale ettik. Fuarcılık Merkezini ihale ettik. Ekmek Fabrikasını ihale ettik. Yemek Fabrikasını ihale ettik. Orada 250 kişilik gençlik kampı ihale edildi. Emniyetle yapmış olduğumuz ortak çalışmada, yaklaşık 80 milyon harcayarak oranın yerini ve poligonlarını hazırladık. 3500 kişilik Özel Harekât Merkezinin Malatya'ya yapılması noktasında İçişleri Bakanlığımız TOKİ'ye devrini gerçekleştirdi. Malatya'nın ikinci şoför okulunu da burada ihdas edeceğiz. Türkiye'deki Özel Harekât Polislerinin eğitim noktası burası olacak. Polisler burada eğitim görecekler ve Malatya ekonomisine de sıcak katkı sağlanacak.

Ayrıca Bilkent Üniversitesi ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde, Fırıncılar mevkiinde, 300 dönümlük yer ihdas edilerek; anaokulu, ilkokul, orta ve lise düzeyinde okullar açılacak. Bu bir devlet projesidir ve Türkiye'de 4 şehirde uygulanmaktadır. Erzurum'da, daha önceden yapılmıştı. Şanlıurfa, Van ve Malatya. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Malatya'ya bu yatırımın kazandırılması gerçekleşmiş oldu. Fidancılığı ihale ettik, yapılması son aşamaya geldi. Buğday Pazarı ve Şire Pazarı ihale edildi. Diğer taraftan bir cm yer satmadan, 4 bin 100 dönüm alan alındı.

Askeriyeden bin 100 dönüm yer aldık ve onun karşılığında Altay Kışlası'na askeri tesislerin yemekhane, yatakhane, kafeterya ve sosyal tesislerin yapımı için ihalemizi gerçekleştirdik. Ayrıca mera alanından almış olduğumuz bin dönüm yerle birlikte, toplam 2 bin 100 dönüm yere Yeni Sanayi Sitesi'nin yapımı için çalışmalara başladık. Açıklamış olduğum hizmet ve yatırımların tamamı yapılan, devam eden ve ihalesi gerçekleştirilen projelerdir. Büyükşehir Belediyesi olarak kendi enerjimizi üretme noktasında da, büyük bir çaba ve gayret içerisindeyiz. HES ve GES projelerimizle; 17 MW enerji üretimi gerçekleştiriyoruz. Ayrıca çöpten de elektrik üretimi yapıyoruz ve yeni çöp döküm sahasında da elektrik üretimi için altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Malatya bütün çehresiyle altyapısı, üstyapısıyla tamamen değişiyor. Altyapısı, suyu, kanalizasyonu ve asfaltı olmayan hiçbir yerleşim yeri kalmayacak diye kendimize bir hedef belirlemiştik. Bu hedefimiz doğrultusunda yüzde 80 asfalt çalışmalarını tamamladık. MASKİ Genel Müdürlüğümüz tarafından ilçelerimizde büyük yatırımlar gerçekleştirildi.

Tarihi eserlerin ayağa kaldırılması yönünde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Şahabe-i Kübra Medresesinde kazı çalışmaları başladı. Taşhoron Kilisesi restorasyon çalışmaları tamamlanmak üzere. İlçelerimizde, meydanlar, kültür merkezleri, sanat merkezleri kazandırılması noktasında da çalışmalarımız devam ediyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacakları Vahap Küçük Hayır Çarşısı'nı hayata geçirerek, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.

Malatya'da bildiğiniz gibi törenlerde Atatürk Anıtının olduğu yer kapanıyordu. Atatürk Anıtının bulunduğu ve törenler sırasında ulaşımın büyük problemler yaşadığı bu alanda, gerekli çalışmaları yaparak, eski Ticaret Lisesi ve Atatürk Evi'nin bulunduğu alan, Belediyemiz uhdesine geçmesi ile, bu alanın tören alanı olarak düzenlenmesini yapacağız. Bu alanlara karşılık olarak Büyükşehir Belediyemiz tarafından yeni bir okul yapılması yönünde Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzaladık.

Atık suların, sulara karışmaması için arıtma tesisi ihale ettik.  Kernek'te suyun çıkarılması ile ilgili çalışmalar başlatıldı. Polis Evi yapıp, vatandaşımıza konut yapılması noktasında Devlet Demir Yolları ile yapmış olduğumuz anlaşmada da; hastanenin bulunduğu yolda dört şeritli yol ihdas edilmesi noktasındaki protokol çalışmamız imzalandı.

Deneyimli gazeteci Vahap Munyar, “ ‘Arıtma Tesisi yapacağız' dediniz. Malatya'nın içme suyu sağlıklı bir hale gelecek mi?  Ben bazı gazeteci arkadaşlarımı, Malatya'ya getirdiğimde, hep kaptaja gidiyoruz ve ‘herhangi bir elektrik enerjisi kullanılmadan Malatya'nın nüfusunu bu su besliyor' diyoruz. Fakat on yıl öncesine kadar suya kanalizasyon karıştı. Ciddi hastalıklar söz konusu oldu. Benim rahmetli babam da hastalandı. Onun için arkadaşlar bana sürekli diyorlar ki; ‘Bize Malatya'nın suyunu övme. Malatya'nın suyu hasta ediyor.' Bundan kurtuluyor muyuz?” ifadelerini kullandı.



“MALATYA'NIN SU SORUNU BİTİYOR”

Vahap Munyar'ın bu sorusuna, Selahattin Gürkan, “Malatya'nın suyunun o halinden iki senedir kurtuldunuz. Bununla ilgili ne susuzluk, ne artezyen suyu, ne başka kaynak suyu atılmadan; o kaynak suyunun, optimum şekilde kullanılmasını sağladık. Ayrıca o kaynağın maliyeti 160 milyon lira civarında… Sayın Cumhurbaşkanımızın Malatya ziyaretinde, Tarım Bakanlığına verdiği talimatla, Haziran ayının ikinci yarısında, çalışma başlayacak. Ana arter isale hattının değişmesi de gerçekleştirilecek. Bunları sorduğunuz iyi oldu. Saniyede bin litre Melet Deresinde ve Beyler deresinde temin ettiğimiz yeni kaynaklarla; Malatya'nın mevcut kaptajına ek yapılmasının ihalesi yapıldı. Bu sene sonunda da gerçekleşecek. Millet Bahçesi yine bitmek üzere. 25 tane toplu taşıma aracı alındı. MASKİ'in iş makineleri yoktu. Onların sıfırdan siparişlerini verdik. Araçların yüzde 70'i geldi geriye kalanı ise haziran ayında tamamlanacak. Kiralık hiçbir aracımız olmadan, kendi belediyemiz, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak. Cumhurbaşkanımız grip toplantısında, Malatya'yı tesadüfen örnek göstermedi. Güzel bir meclis salonumuz yapıldı. Geçen Adil Bakanımız geldi. ‘Biz İstanbul'da bu kadar güzel meclis salonu görmedik' dedi. Malatya'nın yeşil alanları üç katına katlandı. 300 dönümlük bir park yapılacak. Orman olacak, yürüyüş alanları olacak. Bu çalışmalar da başlatıldı. Karakavak mevkiinde yapılacak. Söylemediğimiz Engelsiz Yaşam Merkezini yaptık. İtfaiye Binasını yaptık. Vahap Küçük Hayır Çarşısı'nı yaptık. Sokak Sağlıklaştırma Projelerini hayata geçirdik. Yeni Adliye Binasına da 100 dönüm yer verdik.” diyerek cevap verdi.



“1 MİLYAR CİVARINDA BORÇ ÖDEMESİ YAPTIK”

Vahap Munyar'ın “Başkan, ‘Cumhurbaşkanı bizi anlattı ve övdü dediniz ya…' Kendini çok iyi anlatan ve pazarlayan bir kentimiz var. Gaziantep, Fatma Hanım'ın yaptıklarını, bayağı iyi pazarlıyor ve anlatıyor. O zaman sizde bir anlatma eksikliği mi var?” şeklindeki eleştirisine Selahattin Gürkan'ın cevabı “Gazi Mustafa Kemal Atatürk Mersin'e gider. Bakar ki büyük binalar var. Bu bina kimin ‘bu Agop'un' derler. Bu kimin? ‘Mavlos'un.' Bu ‘Kilyos'un' derler. ‘Peki, neden hep yabancılar aldı siz bir şey yapamadınız mı?' der. ‘Biz savaştaydık' cevabını alır. Biz işten gözümüzü ayıramıyoruz ki… Bu, veballi bir sorumluluktur. Hiçbir belediye bizim kadar yatırım yapmamıştır. Ben verdiğiniz örneğin somutlaştırılmış kıyaslamasını yapsam şaşırırsınız. Söylediğinize aynen katılıyorum. Bir milyar civarında da, borç ödemesi gerçekleştirdik. Ben devlet memurluğu yapmış ve dört dönemde de belediyede görev yapan biriyim. Türkiye'de hiçbir belediyenin bizim 20-30 ayarımızda olabileceği kanaatinde değilim. Bunu megalomanlık anlamında söylemiyorum. Tek tek saydım ve saydıklarımın hepsinin ihalesi yapılmış. Bunların hepsi 100-200-300-500-600 milyonluk projeler. Dolayısıyla laf olsun, torba dolsun, montelisinde değiliz. ‘Bütün köy yollarının yüzde 80'ini yaptık' dedik ya, Malatya Belediyesi çok çalışıyor deniliyor. Bu hizmetlerin hepsi ortaya çıktığında, çok şaşıracaklar. Alman Belediyeler Birliği Başkanı ‘Bu projeleri biz 5 yılda yapamayız' dediler. Hepsi gördüğü hizmetler karşısında, ‘aklımız almıyor dediler.' ifadeleriyle oldu.

“YÖNETİCİ, KAYNAK ÜRETEN KİŞİDİR”

Bu ihalelerin kaynağı nedir? Nasıl kaynak temin ettiniz? Parayı nerede buldunuz?” diyen Vahap Munyar'a, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Yöneticiyi tarif ederken, ‘kamusal anlamda ilgili kurumu yöneten kişi olarak tarif' ederler. Modern ve çağdaş yönetim anlayışında, yöneticinin tarifi şudur; yönetici kaynak üreten kişidir. Kaynakları gerek Avrupa İskan Fonundan, gerek Japon dediğimiz JAYKA'da, gerek Fransa ve Avrupa Birliğinde; gerekse de Dünya Bankasında ISKAN Fonunda temin ettik. Bazı bakanlıklardan temin ettiğimiz fonları da söyleyemedim. Bunların hepsi, bütçe dışı yapılan yatırımlardır. Sadece Şire Pazarı 600 milyon gibi bir rakama tekabül ediyor. Sanayi Çarşısı bir milyarın üzerindedir.” ifadeleriyle cevap verdi.  

“2023'Ü HEDEFLİYORUZ”

Vahap Munyar'ın “Başkan saydığın takvimle ilgili, bitiş takvimi olarak ne demek istersin. Bir yıl mı, iki yıl mı?” şeklindeki sorusuna Selahattin Gürkan, “2023 yılında hepsi biter. Şire pazarı biraz uzayabilir. Diğer hepsi bu sene sonu ve önümüzdeki yılda 2023 yılında sonlanır.” diyerek cevap verdi.

Dış borçlanma yaptınız mı?” sorusu üzerine Selahattin Gürkan “Dışarda temin ettiğimiz borçların yüzde 80'i hibedir.” ifadelerini kullandı. 

Belediyenin 2021 yılı bütçesinin ne kadar olduğuyla ilgili soruya Selahattin Gürkan'ın cevabı “Bizde bütçe açık olmaz. Bütçe fazla verir. Bütçenin 3-4 katı yatırım yapıyoruz. 2021 bütçemiz, 965 milyon. Diğer taraftan Esenlik şirketimizin durumunu biliyorsunuz. Şimdi ayağa kalktı. MASKİ yoğun yatırımlar yapar hale geldi. Belediyenin şirketleri Malatya'da da vergi rekortmenleridir.” ifadeleriyle cevap verdi.

“BENİM KEŞKEM YOK”

Deneyimli gazeteci Munyar'ın “Başkan başarılarını saydın. Bu geçen iki yılda, ‘şu işte başarısız oldum', ‘keşke söyle yapsaydım' dediğin oldu mu?” şeklindeki sorusuna, Selahattin Gürkan, “Benim hiç keşkem yok. Hiç keşkeyle uğraşmadım. Yapabileceğimin en güzelini yaparım, ‘yapamadığımı da, demek ki yapamamışımdır' diyorum. Biz hizmetleri bütün ilçe belediyelerine eşit olarak yapıyoruz. Biz Hekimhan, Arguvan, Arapgir ilçelerine de eşit miktarda hizmet götürüyoruz. Mecliste alınan kararlar hep oy birliğiyle alınmıştır. Bunun da ikinci bir örneği yoktur. Ben seçimlerden önce İstanbul'a gelmiştim. Malatya Tanıtım Günleri vardı. Ahmet Aslan bir kahvaltı vermişti. Ona katıldık. Ondan bir gün önce de Yeni şafak Albayraklar grubundan bir TV programına katılmıştım. Ahmet Albayrak da TV programından sonra beni kahveye davet etmişti. Adaylık söz konusu değildi. Malatya'nın durumu nedir, dedi. Malatya'nın teveccühü yüzde 80 oranında bizde görünüyor dedim. İnanmadı. Anket yapacağını söyledi. Benden bilgileri aldı. Ertesi gün anket yaptığını söyledi. “Dediğin gibi çıktı” dedi. “Bu saatten sonra ayvayı yedin” dedim. “Bunları ilgili yerlere götürmek sizin göreviniz” dedim. Şimdi siz de başarılı bir gazetecisiniz. Bana sorular sordunuz. Ben yapılan hizmetleri anlattım. Bundan sonra ateş topu sizin üzerinizdedir. Yapılan hizmetleri artık halka duyurmak sizin görevinizdir. Hizmetleri duyurma noktasında burada size de büyük görevler düşüyor.” diyerek cevap verdi.

“CUMHURBAŞKANI, MALATYA'YI ÖRNEK GÖSTERDİ”

Daha sonra katılımcıların soru ve görüşlerine yer veren Vahap Munyar, ilk sözü Mustafa Paşahan'a verdi. Mustafa Paşahan'ın sözleri şu şekildeydi: “Başkan zaten kendisini kanıtlamış. Battalgazi'de Belediye Başkanı iken de, birçok başarıya imza attı. Şuanda da yaptıklarını; hep beraber duyduk. Farkı ben de görüyorum. Başkanın söylediklerinin hepsi de doğru.

Sözün burasında araya girmek istiyorum” diyen Selahattin Gürkan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Malatya ziyaretinde, bu konuya da değindi. ‘Ben bu kez, Malatya'yı gerek temizliği, gerek tertibi ve düzeni ile çok farklı gördüm' dedi. Erdoğan'da ‘Malatya'yı çok beğendiğini' ifade etti. Zaten bunun yansıması da, Ak Parti Grup Toplantısında oldu. Cumhurbaşkanımız bu toplantıda, Malatya'yı överek, örnek gösterdi.” ifadelerini kullandı.  

“BARDAĞIN DOLU TARAFINA BAKACAĞIZ”

Tekrar söz alan Paşahan, “Benim başkanımdan bir ricam var. Malatya'ya geldiğimde, 5dk'da gitmem gereken yolu; 50 dk'da gittim. Trafikle ilgili nasıl çalışmaları var? Bunu öğrenmek isterim. Diğer sorum ise; Organize Sanayiye teşviklerle beraber çok yatırımcı geldi. Malatya'da ciddi şekilde eleman problemi var. Malatya'ya yatırım için bu kadar tekstilci getirdiler. Ama önceden altyapısının analizini neden yapmadılar? diye de sormak istiyorum. Bugün Malatya'ya gelen bütün yatırımcılarda aynı sorunları duyuyoruz. Eskiden İstanbul'da merdiven başlarına asılan Eleman Aranıyor yazısı, şimdi Malatya'da bütün organizede görülüyor. Bu konuyla ilgili ne yapılabilir?” sorularını yöneltti.  

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Gürkan, “Sanayiden gelenler Anayurt Bulvarı'nı kullanıyor. Oraya 5dk'da geçebiliyorsunuz. Bu yolu da yeni yaptık. Orada ışık da yok. Diğer konu ile ilgili sorunuza baktığımızda ise, bardağın altı dolu diyeceğiz ve işsizlik bitmiş diyeceğiz. İnsanların tekstil sektörüne rağbet etmediklerini görüyoruz. Şuanda göçmenlerimiz olmasa, besicilerimiz de zor durumda. Onlar olmasa, ara eleman bulma noktasında büyük güçlük çekeceğiz. Cumhurbaşkanımız Külliye 'de yapılan toplantıya bizi de çağırdılar. O toplantıya 6 vali ve 6 da belediye başkanı çağırmışlardı. Bu toplantı öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere; iki seansta gerçekleştirildi. Benim orada önerim şu oldu; çok karmaşık şeylere girmenize gerek yok dedim. Akademisyenler de var. Yönetim uzmanları da var. Ben onları dinlemem dedim. Kimseyi kendi memleketinde çalıştırmayın yeter dedim. Memurlarla ve yöneticilerle ilgili. Öyle olduğu zaman terör yüzde 80 biter, üretim yüzde 80 artar, huzur ve asayiş ve millet olma şuuru artar. Örnek verdim. Ben öğretmenken kura çektim ve Sivas'a gittim. Bir arkadaşımda taksicilik yapıyordu. Onunki de Çanakkale'ye çıkmıştı. “Ben burada taksicilik yapıyorum. Burada da bahçem var, besicilik yapıyorum. Benim memur olmamın ne anlamı var. Ben bu işlerimi yaparım” dedi. Gerçekten işini seven olacak. Ama kendi memleketinde olunca, memur aile toplantılarına da katılmak zorunda kalıyor. Böylece işi aksıyor, üretim düşüyor. Hem de dedikodu mekanizması alabildiğine gidiyor. Bu konu çok önemlidir. Malatya'da karar alındı. Malatyalı polisler, bir senedir Malatya'ya gönderilmiyor. Buralı olan polisler, ya taziyelerindedir; ya da kayısı işlerindedir. Bu durum memurlarla da böyle. Paşahan'ın dediği de çok doğru. Radikal karar alma durumundayız. Herkes rahatlığın rahatlığını istiyor. “Ben devletin belediyesinde işe gireyim. Hem oturayım, iş yapmayayım, hem dedikodu yapıp siyasetimi yapayım” diyorlar. Bu anlayış olmaz.” ifadelerini kullandı.



MARKA ŞEHİR OLMAK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR

MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş ise “Kulağımızın alışmadığı şeyler duyduk. Biz, uzun süredir Malatya'ya gidemiyoruz. Bazen sanayicilerle konuşuyoruz. “Malatya'da büyük sanayi yerleri olsun” diyoruz. “Malatya marka şehir olsun” diyoruz. Malatyalı olmayan, hatta Türkiyeli olmayan bir İngiliz neden Malatya'da yaşasın? Malatya'nın yaşayacak nesi var? Hangi sosyal aktivitesinden bahsediyorsunuz?” şeklinde bir soru yöneltti.  

Bu soruya Selahattin Gürkan, “Değişim süreçleri zamana tekabül eder. Malatya'yı tarif ederken, Anadolu'yu Anayurt yapan destan şehir olarak tarif ediyoruz. Arslantepe ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Markanın yanında, Malatya belleğini ve hafızasını koruyan kimlikli bir şehir olması noktasında da, çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bir İngiliz'in sürekli Malatya'da yaşaması doğru da olmaz. Yani niye yaşasın ki? Ama tur operatörü ile Malatya'ya geldiğinde, onlara 5 günde neler yapabiliriz? Bu anlamda da 5 tane rota belirledik. Sadece Malatya'yı değil bölgenin özelliklerinin de gösterileceği çalışmalarımız var. Harput'u da, Nemrut'u da, yeri gelir Göbeklitepe'yi, Gaziantep'i Arslantepe'yi de içine alabilecek bir rota organizesi yapılır. Yazıhan, Arapgir ve Arguvan ayrı bir rota. Doğanşehir'i de ayrı bir rota olarak düşündük. İnönü Üniversitesi ile yapmış olduğumuz çalışmalarla; 5 günlük bir rota belirledik. Zengin haritalarla bu destinasyonu destekleme noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Kent Müzesi yaptık. Her görüş ve her düşünceye açık bir Malatya vardır.” ifadeleriyle cevap verdi.  

“TARIMSAL ARAZİLERİN DAHA VERİMLİ KULLANILMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ VAR”

Katılımcılardan Hasan Yıldırım'ın Sulama Birlikleri ile ilgili sayaç kullanımı kuralı konulamaz mı? Fazla su kullanımı da söz konusu. Lavabo atık suyunun, tuvalet sularında kullanılması olabilir mi? Bu arada Fotoğraf makinalarının sergilendiği müze de takdire şayan. Bizim fazla zamanımız olmadan girmiştik, ancak bir saatte çıkabildik. Burası Ahmet Başkan zamanında yapıldı. İçerisinde yüzde 95'i çalışır halde olan makinalar var.” Şeklindeki sorusuna Selahattin Gürkan, “Burası Ahmet Başkan zamanında yapıldı. Kendisine teşekkür ederim. Müzeler şehri diyebileceğimiz bir yapı formatı içerisinde.. “Atık suyla ilgili olarak akıllı binalar yapmak lazım. Hem kendi Güneş Enerjisini üreten, Güneş panellerinin olduğu bu sulama sularının, atık suların sifonlarda kullanılmasını, o dönemde başlattık. Bu çalışmalar devam ediyor. Özellikle sulama sularıyla ilgili pek sıkıntı olmadı. Kapalı sistemlere karşı olduğumu da belirtmek isterim. Bizim yönetim anlayışımız gökyüzüdür” dedim. O sulara kurdun, kuşun, çiçeğin, böceğin hepsinin ihtiyacı var. Bu şekilde olursa yağmurun da suyun da bereketi olabilir. Kapalı devre olunca çoğu yerde kuşların gagalarının kırdığını gördüm. Tabiatta yaşayan bütün canlıların hak ve hukukunu korumalıyız. Tarımsal arazilerin verimli kullanılmasının çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.” ifadeleriyle cevap verdi.



“GENÇLERİMİZİ NE KADAR GÜZEL YETİŞTİRİRSEK, GELECE O KADAR GÜVENLE BAKARIZ”

Genç MİAD Yürütme Kurulu Başkanı Murat Gönültaş'ın “Başkanım gençlerle ilgili çalışmalar yaptığınızı biliyorum. Gençleri düşündüğünüz alanlarda, gençlerle birlikte çalışıyor musunuz? Şehir plancılığı açısından genç şehir planlayıcılarla çalışıyor musunuz?” şeklindeki sorusuna Selahattin Gürkan, “Atatürk bu memleketi gençlere emanet etmiş. Bütün eğitim kurumlarının duvarlarında da, Gençliğe Hitabe vardır. Gençlerimizi ne kadar güzel yetiştirsek, geleceğimize o kadar güvenle bakarız. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Sadece beslenme değerleriyle vücudu sağlıklı hale getiremeyiz. Kent Konseyinde Gençlik Meclisimiz var. Burada gençlerin ihtiyaçlarına nasıl cevap verileceği hususunda, çalışmalar yapılıyor. Bizim açık ve kapalı spor salonlarımızda aktif gençlerimiz var. Semt Konaklarımızda ve sanat merkezlerimizde öğrencilerimizin eğitimlerini destekleyici eğitimler veriliyor.” Şeklinde cevap verdi.

“ŞEHİR DIŞINDA YAŞAYANLARLA SIK SIK BİR ARAYA GELMEK İSTİYORUZ”

Vahap Munyar'ın “Malatyalı İş İnsanlarının güçlü bir girişimcilik kültürü var. Bu kültürün büyük bir zenginlik olduğunu düşünüyorum. Sadece kendini değil, değerlerini kendi çevresiyle paylaşan, kültürlü insanlardır. Malatyalı İş İnsanları; dünya ekonomilerinin gelir dağılımın eşitsizliğinin zirvelere çıktığı günümüzde; Malatyalı İş İnsanlarında var olan güçlü ve paylaşımcı ruhunun, gelecek kuşaklara aktarılması, bu ruhun bir ekol olması noktasında; icraatçı bir belediye başkanı olarak sizin de katkınız olabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Selahattin Gürkan, “Katıldığım toplantılarda, insanların Malatya'ya olan hasreti dikkatimi çekiyor. Malatya hasretini yaşamamamız lazım. Zaman zaman buluşmamız lazım. Çeşitli festivallerde insanların Malatya'da buluşması gerekiyor. O hasretliğin insanların gözünde olmaması lazım. İleride bu anlamda güzel çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Ayda bir veya iki ayda bir, bir araya gelmeyi, istişare etmeyi planlıyoruz. Şehrimizin dışında yaşayan insanların, şehirle buluşmaları amaçlanıyor. Sizler de bu anlamda, önerilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.  



“YEŞİL ALANLARIN KORUNMASI ELZEMDİR”

Katılımcılardan Rıdvan Mertöz'ün “Yaklaşık 50 yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Kısmet olursa, Malatya'ya bir okul yaptırmak istiyorum. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Malatya Valiliği ile görüşmelerimi yapıyorum. İnşallah okulun temelini beraber atacağız.” şeklindeki sözlerine Selahattin Gürkan, “Hemen size bir yer tahsis edelim ve isminizi verelim.” diyerek karşılık verdi.

Tekrar söz alan Rıdvan Mertöz, “Başkanım yeri tahsis ettiler. Benim doğduğum yer olan, Çarmuzu'da yer verildi. Bu sene temelini atmamız lazım. Bizim Çarmuzu semtimiz; 8-10 mahalleden oluşuyor. Çarmuzu'nun imarı nasıl oluşacak? Malatya'ya yakışır bir imarlaşma olacak mı? Ben oradan, daha modern yerlerden konut alma durumunda kalıyorum. Malatya'nın İlyas Mahallesindenim. Ama şuanda Fahri Kayahan'da evimiz var. Çarmuzu modernleşecek mi? Belediyenin bu yönde çalışması var mı? Diğer sorum da biz Malatya'ya gelirken, Beylerderesi Köprüsü'nden geçiyoruz. Bu köprü yıkıldı yıkılacak. Bu konuda çalışmalar var mı?” şeklindeki sorularını sıraladı.

Selahattin Gürkan'ın cevabı ise şu şekilde oldu: “Köprünün ikincisini ve üçüncüsünü yapıyoruz. Çevre yoluna, ikinci köprüyü yapıyoruz. Çarmuzu meselesine gelince; çağdaşlaşmayı veya modernleşmeyi ben betonlaşma olarak düşünmüyorum. Doğru bildiğimiz yerde, doğru hareket edersek, sıkıntı yaşamayız. Malatya'da yeşil alan kalmadı. Bana sorsalar ben Karakavak- Tecde bölgesinin yeşil alanını bozmazdım. Kuzey Kuşak yolu Çarmuzu'dan geçiyor. Kuzey Çevre yolu onun altından geçiyor. Yatay mimari olması, bizim tercihimizdir. Çarmuzu'da imar sorunumuz yok. Yeşil alanların korunmasının elzem olduğunu düşünüyorum. Okul olarak da Çarmuzu bölgesini düşünmüşsünüz. Milli Eğitim Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi tarafından imzalanan protokol çerçevesinde, tören alanının değiştirilmesi için; Belediye'ye devredilen yerler karşılığında, okul yapacağız. Bu yerimiz belirlendi. Eğer eğitime gönül vermiş hayırsever bir vatandaşımız varsa, orada okul yaparız. Ailenin de ismini veririz.

Rıdvan Mertöz'ün, “Başkanım onu da düşünebiliriz. Ben en kısa zamanda kimle irtibata geçeceksem görüşmelere başlarım.” şeklindeki sözlerine Selahattin Gürkan, “Malatya'ya bekliyoruz ve protokola başlayalım. 6 ay gibi bir sürede, okulun hazır olacağını düşünüyorum. Bir hayra vesile oldunuz.” diyerek karşılık verdi.



“ÖNERİLERİNİZİ DİKKATE ALIYORUM”

Daha sonra söz alan İstanbul'n Küçükçekmece İlçesi'nin eski belediye başkanı Aziz Yeniay, “Uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış birisi olarak, yaptığınız çalışmaları takdire şayan buluyorum. “Şunu yapacaktık ama paramız yoktu” demeyen bir başkanı, saygıyla dinlerim ve saygıyla karşılarım. Başkanımız ciddi çalışmalar yapıyor. Geçmişte İŞ-KUR ve KOSGEB ile ciddi çalışmalar yaptık. İşsizliği giderme noktasında bir misyon üstlenemezler mi?” şeklinde bir soru yöneltti.

Selahattin Gürkan, “Eski İŞ-KUR il müdürüyüm. O zaman, Malatya İş Kurumu Türkiye'ye örnek oldu. KOSGEB'de; meslek edindirme ve müteşebbis noktasında çok yoğun çalışan illerden biriyiz. Aidiyet duygusu da çok önemlidir. Herkesin birbirine saygı duyduğu bir ortam oluşturulması çok önemlidir. Bu önerilerinizi de dikkate alıyorum. Malatya kooperatifleşme sürecinde de en önde.” diyerek cevap verdi.

Sohbet programının moderatörlüğünü yapan deneyimli gazeteci Vahap Munyar, “Çok teşekkür ederim. Güzel bir sohbet oldu. Bilgilendik. Malatya bu toplantıyla; bir okul kazandı.” ifadelerini kullandı.  

MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş da, “Notlar aldım. Çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ederim. Ticaret Lisesinin orası tören alanı olması beni heyecanlandırdı. Buğday ve Şire Pazarı Malatya'ya yakışmıyordu. Kernek çalışmaları güzel olmuş. Biz Malatyalı İş İnsanları olarak, haftanın iki gününü Malatya'da geçirebilirsek, Malatya'nın acil ihtiyaçlarında çözüm yollarına nasıl katkı sunabiliriz bunun hakkında istişare etmemiz gerekiyor.” Diyerek son sözü Selahattin Gürkan'a bıraktı.  

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Böyle bir programı organize ettiğiniz için teşekkür ederim. Malatya bu toplantıyla bir okul kazandı. İnşallah milletimiz bir an önce bu Covid belasından kurtulur. Bunu Cenab-ı Allah'tan niyaz ettiğimi ifade etmek istiyorum.” diyerek toplantının son noktasını koydu.



MİAD sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanır.
close