ANKET WHATSAPP
6. Fikir Platformu

KENT MİMARİSİ KÜLTÜR İLE BESLENİR

 

Malatyalı İşadamları Derneği merkezinde 16 Aralık 2006 Cumartesi günü gerçekleştirilen 6. fikir Platformu toplantısının konuğu Malatya Eski Belediye Başkanı TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve Malatya Milletvekili Münir Erkal oldu. “Malatya’da kentsel dönüşüm neleri içermeli” konulu toplantıya Genç MİAD, MİADAP grubu ve konuya ilgili Malatyalı işadamları katıldılar.

 

Genç MİAD eğitim komisyonu faaliyetlerinden biri olan Fikir Platformu Toplantılarının ev sahibi olarak Genç MİAD Yürütme Kurulu ve Eğitim Komisyonu Üyesi Timur Timurkaan açılış konuşması ile katılımcılara Genç MİAD’ın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

 

Genç MİAD Yürütme Kurulu Üyesi Timur Timurkaan: Genç MİAD olarak yeni dönemde komisyonlarla yapılanmamızı güçlendirmek istedik. Bu amaçla Eğitim, teşkilatlanma ve sosyal işler komisyonu gibi komisyonlarla Genç MİAD’ı yapılandırdık. Eğitim komisyonumuzun önem verdiği faaliyetlerinden birisi Fikir Platformu Toplantılarıdır. Bu toplantılarımızdan birincisi “Alile şirketleri nasıl kalıcı olur?” konulu iktisat tarihçisi Mustafa Özel’in katıldığı Fikir Platformu toplantısıdır. İkincisi “Kişiliğimiz, kimliğimiz, Malatya” konulu Sayın Kenan Işık’ın katıldığı Fikir Platformu toplantısıdır. Üçüncüsü İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut Parlak, Sanatçı Kenan Işık, Gazeteci-yazar Cumali Ünaldı ve Gazeteci-yazar Hrant Dink’in katıldığı “Malatya üzerine konuşmalar” konu başlıklı toplantımızdır. Fikir Platformu toplantılarımızın dördüncüsü “Büyük Güçler Ekonomik Topluluklar ve Fay Hatları” konulu Sayın Altay Ünaltay’ın katıldığı Fikir Platformu toplantısıdır. Son olarak da “Malatya kültürü neyi belirliyor” konulu Sayın Cumali Ünaldı’nın katıldığı fikir platformu toplantısını düzenledik. Bugün de Malatya’da kentsel dönüşüm neleri içerir? konulu Fikir Platformu toplantısı ile sizlerle birlikteyiz.

 

Medenileşme sürecinde en önemli etkenlerden bir tanesi de şehirleşmedir. Kendi çağının büyük ülkelerine baktığımızda bir Roma İmparatorluğunun şehirleşme ile birlikte medenileştiğini görüyoruz. Nihayetiyle ilerleyen zamanlarda Osmanlı devleti şehirleşme sürecini ciddi manada takip etmiş ve çağdaş seviyeye ulaşabilmiştir. Şehirleşme yolunda birey ne kadar önemli ise bu bireylere yöne verecek mimar ya da mühendislerin olması en az o kadar önem arz ediyor. Öyle ki çağdaş diye tabir ettiğimiz batı ülkelerinde inşaat mühendisi yoktur, medeniyet mühendisleri vardır. Aynı şekilde Osmanlıda Mühendüs-ül Medeni (Medeniyet Mühendisleri) vardır. Bu yapılanların hepsi medenileşme yolunda birer aşamadır. Dolayısı ile bizler için önem arz eden şehirleşme için bu vizyona sahip mimar ya da mühendislere sahip olmaktır. Bu vesile ile konusunda deneyim ve başarı sahibi olan konuğumuz Sayın Münir Erkal’a katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyoruz sözlerimi fazla uzatmadan sözü devrediyorum.

 

Genç MİAD Yürütme Kurulu üyesi Timur Timurkaan’dan sonra söz alan MİAD Genel Sekreteri Ahmet Turan Koçer; MİAD Fikir Platformu toplantıları hakkında bilgi verdikten sonra misafir konuşmacı Münir Erkal’ın özgeçmişini katılımcılarla paylaşarak, Malatya belediyesindeki başkanlık dönemi tecrübelerini de paylaşması isteğiyle sözü Erkal’a verdi.

 

  1. yüzyıl bilgiyi toplayan kullanan ve yönetenlerin yüzyılı olacaktır

 

Malatya Milletvekili Münir Erkal: Öncelikle şunu vurgulamak istiyorum Türkiye onurlu, seviyeli, iddialı, bir çizgiye gidecekse bu çizginin en önemli noktalarından biriside sivil toplum örgütleridir. 21. yy bilgiyi toplayan kullanan ve yönetenlerin yüzyılı olacaktır. Bi kere bunun altını çizmek gerekir Küreselleşme de bu bilginin iletilme, nakil gücünü çok artırıyor. İletişim teknolojilerindeki gelişme de küreselleşmeyi zorunlu hale getiriyor. Küreselleşme kavramını yorumlamak çok önemli kapitalistler ayrı yorumluyor liberaller ayrı yorumluyor. Küreselleşmeyi algılamak, iyi takip etmek, onu pozitif yönde kullanmayı bilmek gerekir. Bu gelişmelerin yaşandığı dünyada sivil toplumun önemi artmıştır. Dünyada kabul gören 3 büyük sektör var. Devlet sektörü, özel sektör ve sivil toplum (gönüllülük sektörü) Bu anlamda MİAD’ın varlığını çok önemli görüyorum. Sivil toplumunun gönüllülük anlayışı ile yapılanması gerekmektedir. Sivil toplum merkezi yönetimden daha önemli duruma getirir. Çünkü merkezi yönetimi takip edecek denetleyecek de sivil toplum kuruluşlarıdır. Düşüncenin önüne engeller koyarsanız insanlığa en büyük kötülüğü yaparsınız. Bu konuda rahmetli Cumhurbaşkanımız, hemşehrimiz Turgut Özal’ı rahmetle anıyorum. Üç hürriyet diyordu, bunlar; din ve vicdan hürriyeti, teşebbüs hürriyeti ve düşünce ve onu ifade etme hürriyeti. Düşündüğünü ifade etmeli insan hür bir şekilde ifade etmeli, tabi kötü bir niyet varsa devletin kolluk güçleri müdahale eder.  Fakat düşüncenin önüne engel koymamalısınız. Tabuları sivil toplum örgütleri kırabilir inancındayım.

 

Sözlerine sistemin değişmesi gerektiğini söyleyerek devam eden Erkal, sürdürülebilirliğin hayati önem taşıdığını siyasette konuşmak yerine iş üretmek gerektiğini söyledi. Sistemin insanları hizaya getirmek üzerine kurulduğunu söyleyen Erkal tek tip oluşum biçimini sivil toplum kuruluşlarının engelleyebileceğini böylelikle Türkiye’nin büyüyebileceğini ifade etti.

 

Kentsel Dönüşüm Kötü Yönetimin Kentlere Armağan Ettiği Bir Hastalıktır

 

Münir Erkal: “sivil toplum örgütleri ne kadar güçlü bir hale ne kadar inisiyatif kullanabilirse Türkiye o kadar onurlu ve şerefli bir noktaya gelecektir. Kentsel dönüşüm kötü yönetimin kentlere armağan ettiği bir hastalıktır. Kentsel dönüşüm bir sistemin yıkılışının sonrası kurulur. Eğer bozukluk varsa dönüşüme ihtiyacınız olur. Kentlerimizin %70’i modern gecekondu şeklinde yapılanmıştır. Alt yapı yok su yok neresi kent bunların. Altyapı sisteminin adam gibi yapıldığı yer kenttir. Kent sisteminin yerleşmesi için sosyal ve resmi bütün alanların planlı yerleşmiş olması gerekir. Malatya belediye başkanlığı yaparken yolu olmayan evlerin olduğu mahallelere gittik. Mahallenin en üst tarafına çıktık En tepede 12 yaşında bir kız sırtına büyük su bidonlarından birini almış kaysa tutunacağı bir ye bile yok. Sorduğumda öğrendim ki bunu her gün birkaç defa yaptığını öğrendim. İşte bu gibi olayların nedeni planlama denilen olayın Türkiye’de hayata geçmemesidir. Sivil toplumda bu durumu sorgulamıyor. Belediye sıkıştırılsa durum çözülecek. Ama sivil toplum örgütleri inisiyatifli davranmıyorlar, kaderine razı oluyorlar. Hemen olaya el koyduk ve oranın bütün sorunlarına ivedilikle çözüm getirdik. Kentsel dönüşüm işte bu çarpık kentleşme sonrası ortaya çıkıyor. Kentsel dönüşümün güzel örneklerinden biri Ankara’daki protokol yoludur. Habitat toplantısında da söylemiştim. 30 km lik bir yol orası üç defa özel kanun çıkardık. Ama çok kısa bir sürede bütün gecekondular oradan kalktı. Hiçbir direnme yok kavga yok itiraz yok bu çok önemlidir. İnsan odaklı siyaset açısından başarılı bir örnektir.

 

Japonya’da uluslar arası bir toplantıya katılmıştım. Atom bombası ve insan hakları ile ilgili orada Yüce kitabımızdan toplantının sloganı olarak kullanmalarını önerdiğim bir tesbit var “bir insanı haksız yere öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir”  Bu anlayış üzerine siyasetinizi politikalarınızı kurarsanız yanlış yapamazsınız. Bir tek insanı bile gözden çıkaramazsınız. Bu anlayışla kentsel dokunun da bozulmasına razı olamazsınız. Esas olan kentin doğru yapılandırılması kenti bozmadan, düzeltmeye ihtiyaç kalmadan bilinçli hareket etmektir.

 

Bir sene sadece Malatya sınır tespiti için uğraştık. 1989’da daha kentin sınırları bilinmiyordu. Sonradan ortaya çıktı ki Malatya 7800 hektarmış. Malatya’nın 25 yıllık planlamasından ilk defa bahsettiğimde şaşırarak ne demek olduğunu bana soruyorlardı. Türkiye’de ilk defa bunu Malatya’da biz yapmıştık. Bu planlar kentin yönünü tayin eder. Malatya’nın kimlik kartında neler yazacak bunu bilmek lazım.

 

Türkiye’de binaların mimarinin kültürel bir izlenimi de kalmadı. Bugün içinde bulunduğumuz bu binayı ABD’nin herhangi bir eyaletine koysanız kimse yadırgamaz. Oradan herhangi bir binayı getirsen de aynı şekilde burada kimse yadırgamaz Ama kentin bir kimliği olmalıdır. Mimari yapı kültürle beslenir. Süleymaniye’nin suliyetinin verdiği mesajı televizyonlarda saatlerce yayın yapsanız veremezsiniz. Eski İstanbul suliyetini kapatmamamız orayı koruma altında tutmalıyız.

 

TBMM’de yapılan görüşmede çere bakanlığı Orman bakanlığı ile birleştirilirken bir konuşma yaptım. Dedim ki eski çevre bakanımız hiçbir şey yapmamış kamyon ve traktör dağıtmış bunu da kimse eleştirmemiş takip etmemiş bu sorgulamayı birinin yapması lazım. Çevre problemlerinin gündeme getirilmesi alanların korunmaması ve daha da önemlisi bu durumun sorgulanmaması sorunun temelini oluşturuyor. Burada sivil toplum yapısının önemi ortaya çıkıyor. Kısaca kentsel planlama kentin yapısını insanın kimliğini yansıtmaktadır. Kişi başına 8 m2 yeşil alan bırakılmamız lazım. Bu oran Malatya merkezde 0.6 m2 dir. Malatya için bu oran çok kötüdür.

 

Ahmet Turan Koçer: Kent planlamasının ev içi yaşamın tamamlayıcısı olması, insan odaklı olması bununda şehrin dokusuna yansıması gerekmektedir. Kent planı bütüncül bir plan olması ve insanı temel alması gerekiyor. Hem talep edilir olması lazım hem de bunun etkin uygulanması gerekir. Sivil toplumda bu ikisi arasında ki bir konuma sahiptir.

 

Sorular

 

Mustafa Özkazanç: Öncelikle Çevre ve Orman Bakanlığının birleştirilmesi yanlış olduğuna inanıyorum. Bakanımıza çevre yasa ve yönetmeliklerinin çok hızlı çıkarıldığını söylemiştik. Ama bunu meclis komisyonumuza söylememiz gerekiyordu sanırım. Endüstiriyel atıklar konusunda yeni çevre yasası kısıtlamalar getiriyor. Ama atıkları atabilecek yeni bir tesis yok. Yasa çıkıyor ama atıkları atacak yer yok. Katı atık depolama ile ilgili bir yer bulamadık. İzaydaşın kapasitesi de doldu. Atıklar için yer kalmadı. Bu konuda başkanımızdan yardım bekliyoruz. Bir diğer konuda rüzgâr enerjisi planlama çok verimsiz yapılıyor. Bakanlığın rüzgar haritasını çıkarması güzel fakat parça parça yapılması maliyeti artırıyor. Özel merkezler belirlenerek enerji alanları buralara kurulmalıdır. Bunun organize edilmesini istiyoruz.

 

Hidayet Nalçaçı: Malatya’nın 25 yıllık planlamasını yaptık dediniz. Bunun 15 senesi geçti. Uygulama ne aşamada?

 

İsmet Ergül: Bugünkü konu kentsel dönüşüm bir hastalık meydana gelmeden çaresi aranmaz çarpık yapılaşma bir hastalık ki kentsel dönüşümde ilacı olarak ortaya çıkmıştır. Ben İstanbul Çevre Koruma Vakfı Başkanı olarak konuşuyorum. Bu sene yeni çıkan çevre yasasının bundan 30 yıl önce çıkarılsaydı bugün bu halde olmazdık. Seçilenler kendi yasaları doğrultusunda meselelerin üzerine giderlerse kaçak yapılaşma ortadan kalkar. Sizin başkan olduğunuz dönemde Malatya’daki kaçak yapılaşma için ne tedbirler alınmıştır. Tedbir alınamadıysa bunun sebebi nedir?

 

Serkan Bölükbaşı: Bir şehirle ilgili proje yapıldığında ne şehri olduğunu anlayabiliyoruz dediniz. Malatya için yapılan planlama sonrası Malatya ne şehri çıktı.

 

İsmail Demirtaş: Malatya Büyükşehir olduğundan bugüne on sene geçmiş ama yeterli gelişme olmamış bunun nedeni nedir?

 

Kadir Koç: Malatya’da 2015 yılı için öngörülen nüfus kaç? Malatya’da kentsel dönüşüm şehir içinde başlamalı ve ekip çalışması içinde çalışılmalı Malatya belediyesinin hala yapılamaması kullanılmaya başlanılamaması yüz karartan bir gerçektir.

 

Cevaplar:

 

Münir Erkal: Çevre yasası geçerken rapor hazırlamıştık. Sırf atık su arıtmaları için gerekli para 26 milyar$ tüm çevre sorunları için 70 milyar$ bunlar ağır maliyetli yatırımlar. Şimdiye kadar çevre problemleri geçiştirilmiştir. Asıl problem budur. Seçimi düşünerek bu konulara yaklaşırsanız çözemezsiniz.

 

Malatya’da otogarı yaparken ve birçok alanı yaparken çok tenkit aldım. O devirde bu konuları anlatmakta zorlanıyorduk. Biz Malatya ile ilgili planlamalarımızın %70 ini gerçekleştirebildik. Çevre meselelerinin çözülebilmesi için finans gerekir. Bunun oluşturulabilmesi için fon oluşturulması gerekir.

 

Sorulardan bir tanesi belediye de ekip çalışması gerektiği belediyenin işlevsel çalışması için çok önemlidir. Başbakanlığım döneminde kaçak yapı konusunda çok çalışmamız oldu. Planlamalarını yaptık. İnsanlar kongre merkezinin ne anlama geldiğini anlamıyorsa yapılacaklar zorlaşıyor. Şeker fabrikasının olduğu yerde kongre merkezi yapmak istedik. Ne yazık ki gerçekleşmedi.

 

Malatya’nın kimliği nedir? dendi. Malatya’yı 4 kimlik üzerine oturttuk. Tarımda kayısı merkezli bir tarım politikası izlensin istedik. Sağlık kenti olmalı ve eğitim-kültür merkezi olsun dedik. 3. olarak sanayi merkezi olsun istedik. O dönemde çalışmalarla organize bölgeleri yönlendirmeye çalıştık bu çalışmaların başarısı için ekip çalışması gerekli.

 

Malatya Belediye başkanlığı döneminde yaptıklarını ve yapılamayanları anlatan Münir Erkal’dan sonra kapanış konuşması için Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş söz aldı. Akdaş yakın arkadaşı olan Münir Erkal ile bu konuları sık sık tartıştıklarını onu seyyar kütüphane gibi gördüğünü ifade etti. Akdaş: ”MİAD olarak oluşturmaya çalıştığımız yapının %20’lerindeyiz. Bir örgüt yapısı içinde önce üyelerimiz arasındaki güven ortamını tazelememiz gerekiyor. Diyaloga açık mantığı geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çok şükür ki bizim dönemimizde bu yapıyı gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Çünkü şu an 400’ün üzerinde üye ve 1000 kişinin üzerinde takiple sivil toplum örgütü olma kavramının gerekliliklerini yerine getirmede epeyce yol aldığımız düşünüyorum. İşimiz o kadar kolay değil. MİAD; Genç MİAD’ı ile üniversite deki gençlerimiz ile onların da rüyası olan 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100. yılında, Malatya’nın olmazsa olmazların gerçekleştirilmesi için bütün gücü ile çalışıyor. Küreselleşen dünyada küresel insan olma yolunda özellikle gençlerimizin yabancı dili, bilgisayarla birlikte uluslar arası mal satan, pazarlayan kişiler olmalıdır. Önyargısız bir sivil toplum örgütünü yakalamalıyız. Bunu sağlamanın yolu bilgiye dayalı tartışma kültürü uzlaşma kültürü, önyargısız slogana dayalı olmayan bir araştırmadan geçmektedir. Eğitim seminerleri ve çeşitli faaliyetlerimizle bunu sağlayacağımızı düşünüyorum. Yapacaklarımızla doğduğumuz yere doyduğumuz yere ve dünyaya önemli mesajlar vereceğimize inanıyorum.

 

Toplantı sonunda konu ile ilgili çalışma hayatı ve daha sonrasında çok emekleri geçmiş olan bir isim olarak MİAD adına İsmet Ergül, Münir Erkal’a plaketini vererek katılımından dolayı teşekkür etti. Katılımcılar toplantı sonrasında bile kısa görüşmelerle sorularını Erkal’a ilettiler.

MİAD sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanır.
close