ANKET WHATSAPP
Şekib Avdagiç



MİAD, AVDAGİÇ’İ KONUK ETTİ

MİAD'ın İnteraktif Sohbet Serisi'nde, iş dünyasının sorunları ve çözüm yolları konuşuldu. İTO Başkanı Şekib Avdagiç'in konuk olduğu, interaktif sohbet büyük bir katılımla gerçekleştirildi.

 MALATYA TİME / ÖZEL HABER

Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD)'ın organize ettiği Dijital Sohbetler Serisi'nin, bu haftaki konuğu İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç oldu. “Ekonomik Teşvikler ve Yeni Gelişmeler” isimle interaktif sohbetin moderatörlüğünü ise deneyimli gazeteci Vahap Munyar yaptı. MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş'ın açış konuşmasını yaptığı sohbette, iş dünyasının sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.



YUNUS AKDAŞ: “SORUNUMUZ YOK. BEKLENTİLERİMİZ VAR”

Sohbetin açış konuşmasında katılımcılara teşekkür eden Yunus Akdaş, “Bugün, Vahap Munyar'ın moderatörlüğünde, İstanbul Ticaret Odası Başkanı sayın Şekib Avdagiç'in başkanlığında bir toplantı yapılacak. Şekib Başkanımızı, ben ve Malatyalılar çok seviyor. İnsanlara hoşgörü ile yaklaşıyorsunuz. Ne zaman istesek ulaşabiliyoruz. Bana bile ulaşmak zor. Ama size her zaman ulaşılabiliyor. Bu yönünüzle sizi tebrik ederim. Türkiye'nin en büyük ticaret odasını yönetiyorsunuz. Bundan sonra da adayımız siz olacaksınız. Pandemi sebebiyle yüz yüze gelemiyoruz. Bu şekilde toplantılarımızı yapıyoruz. Ticaret Odamız ile ilgili bir sorunumuz yok. Ama beklentilerimiz var. STK'lar ile zaman zaman istişareler yapıyoruz. Bu toplantılardan çıkacak düşüncelerin ülkemize yayılacağını umuyoruz. Yurt dışı gezilerinde de gençlerimize de yer verirseniz; daha güzel olacak diye düşünüyoruz. Bilgi teknolojileri alanında da yapılan çalışmaları takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

GELİR VERGİLERİNİN YÜZDE 46'SI İTO'DAN...

Daha sonra söz alan Vahap Munyar, “İTO, 450 bini aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük odası. Covid-19 sürecinde üyeleriniz nasıl etkilendi? Sektörler bazında başlayabilir miyiz?” diyerek ilk sorusun yöneltti.  

Deneyimli gazeteci Munyar'ın sorusunun akabinde sözlerine “Öncelikle MİAD Başkanına huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Görev yaptığımız kurum itibarıyla birçok dernekle bir araya geliyoruz. MİAD'ın misyonu, örnek alınacak bir misyon. Bu anlamda hem Yunus Başkanıma, hem görev yapanlara teşekkür ediyor, yaptığı çalışmalardan dolayı da tebrik ediyorum. Vahap Bey siz de güzel üslubunuzla yapılan çalışmaları çok zarif bir şekilde sütunlarınıza taşıyor olmanızdan buradan size de teşekkür ediyorum. Sizin o olumlu, motive eden, problemleri öne çıkaran değil çözümleri ve önümüzdeki dönemle ilgili ufukları önümüze seren yaklaşımlarınız ve verdiğiniz değer için teşekkür etmek istiyorum.” Diyerek başlayan Şekib Avdagiç, “Kısa bir süre önce hem TÜİK bir açıklama yaptı hem de İstanbul Ticaret Odası olarak biz bir derleme yaptık. Türkiye'nin vergi gelirlerinin yüzde 46'sının İTO'na üye olan firmalar devletimize ödüyor. Türkiye'de toplanan vergi gelirlerinin yarısı İstanbul'dan alınıyor. İthalat ve ihracatın yarısı İstanbul'da kayıtlı firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. İstanbul New York'tan sonra en çok yabancı temsilciliklerinin bulunduğu şehir konumunda. Dolayısıyla şu anda Hong Kong'un önüne geçti. Küçük bir örnek vereyim. Geçen gün Almanya'nın kısa bir süre önce Türkiye'ye tayin edilen başkonsolosluğu ile ZOOM üzerinden bir konuşma yaptık. İstanbul'a gelen başkonsolos büyükelçi unvanında. Yani Çin'de Büyükelçi olarak görev yapmış. Şuanda da İstanbul'da görev yapıyor. Bu da İstanbul'un ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu çok nadir yaşanan bir konudur. Baktığınız zaman Türkiye'de satılan konutların 1/6'sı İstanbul'da satılıyor. Türkiye'ye gelen turistlerin yarıya yakını İstanbul'a geliyor. Turizmden elde ettiğimiz gelirin yarıdan fazlası İstanbul'da sağlanıyor. Dolayısıyla İstanbul o anlamda da devlete verdiği katkı anlamında da çok önemli bir şehir. İstanbul'da işi 3'e ayırmamız lazım. Bir taraftan üretimle ilgili uğraşan firmalar var. Ticaretle ve hizmetler sektöründe uğraşan sektörler var. Covid döneminde ciddi sıkıntılar yaşanmadı.” dedi.   

TİCARETTE SINIRLI BİR SIKINTI VAR

İTO Başkanı Avdagiç sözlerinin devamında “2020 yılında üretimde ciddi sıkıntılar yaşanmadığı için yatırımlar devam etti. Yatırım mallarının ve makinelerin oransal olarak arttığını görüyoruz. Dolayısıyla Türk İş Dünyası 3. Ve 4. Çeyrekte, sektörel bazı farklılıklar olmakla beraber, üretim tarafındaki şirketler ağırlıklı olarak hem üretimlerden bir kayıp yaşamıyorlar. Hem de önümüzdeki dönemle ilgili olumlu bir süreçteler. Ticaret içinde olanlarda da sınırlı bir sıkıntı var. Özellikle ihracatta çalışanlar ve iç piyasadaki belli sahada çalışanlar, bu konuda da bir sıkıntı yaşamıyor. Kamu kararıyla kapalı olma durumunda olan müesseseler var. Bir de konjonktür gereği kapalı kalma durumunda kalan oteller, turizm taşımacılığı, okul servisleri, okul kantinleri gibi yerlerin son Covid ile beraber devletin kapatmamasına rağmen kapalı modda olan sektörler var. Onların durumları gerçekten sıkıntılı. Sermaye yatırımları yılın ikinci yarısında yüzde 20 oranında arttı. Bununla ilgili Hong Kong kökenli bir araştırma geldi. Türk şirketlerinin de öne çıkma oranı yükseldi. Türkiye sıkıntılarını hızlı bir şekilde revize ederse 2021 ve 2022'de çok avantajlı olacağını düşünüyorum. Çin'den gelen ürünler en az 5 kat yükseldi. Bizim en önemli yaşadığımız sıkıntılardan bir tanesi, kara taşımacılığı ile ilgili sıkıntıları hızlıca gidermemiz lazım. Bu tabloda bizim en çok canımızı acıtan sıkıntımız. Çin'den Avrupa'ya 13-15 günde tren geldiği bir yerde biz Kapıkule'yi 72-96 saatte geçemiyorsak bunu aşmamız lazım. Bu ciddi bir problem. Hazır giyim ve otomotiv sektöründe başarılı bir yıl geçirdik. Elektronik ticaret Türkiye'de çok hızlı gelişiyor. Bununla ilgili 2019 yılından 2020 yılına geçerken yüzde 60'lık bir artış var. Yine bu yıl yüzde 60'lık bir artış olacağı öngörülüyor. Bu anlamda da burada bir fırsat kapısının açık olduğunu ifade etmek isterim.” ifadelerini kullandı.  



SIKINTILARIN GİDERİLMESİ İÇİN GÖRÜŞMELERİMİZİ YAPTIK

Deneyimli Gazeteci Vahap Munyar “Sayın Başkan sonuçta dünya bir kriz yaşadı. Siz İstanbul Ticaret Odası yönetimi olarak üyelerinizin sıkıntıları ve sorunların çözümünde nasıl rol alabildiniz? Taleplerin gerçekleşmesi konusunda bir oran vermeniz söz konusu olabilir mi?” diyerek merak edilen konuları da sıralamış oldu.

Vahap Munyar'ın bu sorusunu üzerine Avdagiç, “Bizim odalar birliği başkanımızın da ifade ettiği gibi, çok kıymetli ve kıdemli İTO Meclis Üyeleri var. Bizim gibi odalar ara yüz modundadır. Bütün sektörlerden gelen şikayetleri toparlarlar ve ilgili makamlara yönlendirirler ve neticelenmesi için takip ederler. Yaklaşık bir yıldır hem ben, hem de yönetim kurulu üyesi arkadaşım, ciddi görev paylaşımı yaptık. Sektörleri bir araya getirerek onların sıkıntılarını almaya çalıştık. İlgili kurum ve bakanlıklarla görüşmeler yaptık. Online olarak görüşmeler yaptık. Ticaret Bakanımızı odamızda ağırladık. Diğer bakanlarımızda oda dışında bir araya geldik. Sayın Cumhurbaşkanımıza sorunları aktarma imkanı bulduk. Sorunları hızlı bir şekilde aktarmaya devam ediyoruz. Devlet de bir denge içinde sorunları gidermeye çalışıyor.” şeklinde konuştu.

İLAVE KATKIYA İHTİYACI OLAN SEKTÖRLER VAR

Hükümetin devreye soktuğu bazı destekler olduğunu söyleyen Vahap Munyar, “Destekler yeterli oldu mu, olamadı mı? Yeni yapılması gereken bir şeyler var mı?” dedi.

Yapılan büyük desteklerin olduğunu belirten Şekib Avdagiç, “Mücbir sebep ve kısa çalışma ödeneği ile ilgili çalışmalar yapıldı. İlave katkıya ihtiyacı olan hizmetler sektörü önümüzde duruyor. Esnaf tarafı ön plana çıkıyor. İşletmelerin hayatta ve ayakta kalması lazım. Örneğin turizm sektörünü mutlaka muhafaza etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.  

CİDDİ BİR SÜREÇ DEVREYE GİRMEK ZORUNDA

Hafta içi Şişli bölgesinde bulunan bir otelin genel müdürü ile gerçekleştirdiği sohbetten bahseden Vahap Munyar, “Kendisi otelin doluluğunun yüzde 16'ya kadar düştüğünü söyledi. Yüzde 16 ile de ayakta kalması mümkün değil. Yüzde 40 olanlar da var. Ancak yüzde 40 olanlar bile masraflarını ancak karşılayabiliyor. Bunun yanında, esas kapalı mekanların sıkıntısı büyük.” şeklinde konuştu.

Vahap Munyar'ın bu sözlerine hak veren İTO Başkanı Avdagiç, “Çok sıkıntısı var. Sizin dediğiniz rakam tamamen doğru. Avrupa yakasının doluluk oranları ortalama 16-18 bandında, Anadolu yakasının doluluk oranı ise 18-20 bandında. Ciddi bir süreç devreye girmek zorunda. Özellikle kapalı olan kafeteryalar, lokantalar, restoranlar, spor salonları, sanatsal faaliyetler yapan işletmeler, gerçekten sıkıntıda.” diyerek sözlerini tamamladı.

ISRARLA ÜZERİNDE DURMAMIZ GEREKEN KONU!..

İTO Başkanı'nın “Sadece esnaf bazlı düşünmemek…” gerektiğiyle ilgili sözlerini hatırlatan deneyimli gazeteci Vahap Munyar, “Bu iş sadece 500-750 TL kira yardımıyla olacak iş değil! Değil mi?” diyerek yeni bir soru yöneltti.  

Munyar'ın bu sorusuna “Şebinkarahisar'da bir mahalle berberi iseniz bin lira kira yardımı size bir şey ifade eder ama, İstanbul'da 1000 TL kira yardımının çok fazla dişe dokunur bir yanı yok.” Sözleriyle destek veren Şekib Avdagiç, “Dolayısıyla bizim ısrarla üzerinde durduğumuz konu, kapatılan ya da kapalıya yakın olan sektörler. Okul servisleri, turizm acenteleri büyük sıkıntı içerisindeler. Yapılan süreçlere göre Covid sonrası turizm hızlı bir patlama yapacak. İnsanlar iki yıldır bir yere gidemedikleri için bir patlama yaşanacak. Bu konudaki taleplerimiz de devam ediyor.” ifadelerini kullandı.  




DÖVİZ HIZLI ARTMASI DA HIZLI DÜŞMESİ DE, BÜYÜK SIKINTI

Katılımcıların sorularına da yer veren Vahap Munyar, “Vahap Tanrıverdi, sizin tekstilin geleceğini nasıl gördüğünüzü soruyor” dedi.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bence sorun tüm sektörlerin problemi. Türkiye'de dalgalı denizlerde tekneyi batırmadan devirmeden veya çakıllı yollarda araba kullanma konusunda diğer ülkelere göre daha tecrübeliyiz. Bizim gündeme getirdiğimiz bir konu da dövizin hızlı artması bir problem hızlı düşmesi bir problem. Bu bar kapısı gibi, girerken çarpıyor, çıkarken çarpıyor. Bunun azaltılması lazım. Yurt dışındaki fiyatlamalar yapılamıyor. Hepimizin yurt dışı le ilgili yaptığı oranlar yüzde 20 şaştı. Dolayısıyla bu ciddi bir problem. Bizim Ankara'daki görüşmelerimizde bu konuyu ısrarla gündeme getiriyoruz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanımız birikimli bir insan. Bizim beklentimiz, sıkı para politikası gevşek ara politikası. Ölçülü bir sıkı para politikası. Bizim gündeme getirmeye çalıştığımız makul bir ölçüdeki sıkı para politikası. Bir takım siparişlerin iptal edilmesi sorunu ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu.  

ÖZELEŞTİRİ YAPMAK GEREKİYOR

Katılımcı sorularına devam eden Vahap Munyar, Hikmet Tanrıverdi'nin “İhracatın artması için yapılanları yeterli buluyor musunuz? İhracatın artması için ithalata veya ham maddeye ulaşımın kolay olması gerekmiyor mu? Tüketim mallarına ek vergi ve diğer vergilerin konması normal ama, aynı şeyleri içerideki sektörler koruma diye gösterilen ama hazineye katmak birinci amaç olduğu ve ihracatın özellikle yakın ülkelere yapılan ihracatın maliyet olarak ciddi bir engel olduğu görüşüne katılıyor mu?” sorusunu da aktararak, “Avrupa ülkelerine baktığımızda ithalat arttıkça ihracatın da arttığını görüyoruz. Türkiye'de yüzde 20-30 pazar payına sahip sektörler müracaat edip engeller koyuyorlar. Bu da ihracatın istenilen düzeyde artmamasına sebep oluyor. Bu yüzden sektörler tek tek incelenip büyüme ve rekabet potansiyeli olamayan sektörlerde engellerin olmaması gerekiyor.”  ifadelerini kullandı.

Sözün burasında özeleştiri yapmak gerektiğini belirten İTO Başkanı Avdagiç, “Bizim iş dünyası olarak da burada bir konsensüs sağlamamız lazım. Bir tarafta ithal hammadde kullanıp içeride ürün yapıp ihracat yapan bir firma var. Bir tarafta onun kullandığı hammaddenin benzerini üreten üretici var. Bunlar arasında bir menfaat çatışması ortaya acıkıyor. Birisi Ankara'ya A, birisi Ankara'ya B diyor. Belki bizim iş dünyası olarak Ankara'ya bütün sektörün tüm paydaşları bir araya gelip bir paket ortaya koyup bunu Ankara'ya götürmemiz lazım. Bize gelen talepleri değerlendirip ortak bir görüş oluşturarak Ankara'ya gitmemiz halinde Hikmet Beyin gündeme getirdiği problemleri çok daha rahat aşabileceğimiz düşünüyorum. Bunda çok da başarılı olamadığımızı da söylemek isterim. Bu konuda biz iş dünyası olarak görevimizi tam yapamıyoruz.” şeklinde konuştu.  

ORTAK BİR ÇÖZÜM PAKETİ OLUŞTURMAMIZ LAZIM

Görüşleri tek ses olarak duyuramıyor musunuz?” diyen Vahap Munyar'a, Avdagiç'in cevabı şu şekilde oldu: “Yani burada ortak bir çözüm paketi oluşturup Ankara'ya gitmemiz lazım. Ankara kendi gelirini arttırıcı talebi dikkate alarak ilerliyor. O zaman burada insanlar tabiri caizse dayak yiyor. Maliyeti arttırıcı bir unsurla karşı karşıya kalıyorlar. Bu hafta Hazine ve Maliye Bakanlığımız bizden bir rapor istedi. İhracatla ilgili kaynakları arttırmamız lazım. Biz bunu talep etmek durumundayız. Devlet büyüklerimiz bu işi yapacaklar. Diğer ülkelerin Eximbank'ları kredi sürelerini uzattılar. Ödeme imkanları biraz zora girdi. Dolayısıyla bizim Eximbank'ın da dünyadaki gelişimleri takip edip kendilerini geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. En önemli konulardan bir tanesi de gümrük birliğinin güncellenmesi ve STA meseleleri.. Uzak Doğu'da yeni bir ticari oluşum ortaya çıktı. 25 trilyon dolarlık yurt içi hasılası olan bir grup ortaya çıktı. Türkiye bu blokların dışında kalırsa büyük sorun oluşacak.

AB'DEN YEDİĞİMİZ EN BÜYÜK GOL!..

Önceki gün Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile bir sohbetinin olduğunu aktaran Vahap Munyar, “Kendisi, bu sene gümrük birliğinin 25. yılı olduğunu söyledi. Ardından da Gümrük Birliği Anlaşması imzalanırken geçici bir anlaşma olarak yapıldığını ve geçici anlaşmanın 25 yıl sürmesinin doğru olup-olmadığını sordu. Hakikaten de öyle. O konuda bir türlü yol alamıyoruz. Yol alabilme ihtimalimiz var mı?” diyerek İTO Başkanı Avdagiç'in fikrini sordu.

İyimser tarafta olmaya çalışıyorum.” diyerek sözlerine başlayan Şekib Avdagiç, “İngiltere Avrupa'nın bütün ihracat ve ithalat rejimine tabii olacak. Biz ithalat rejimine tabiyiz, ihracat rejimine tabi değiliz. En büyük yediğimiz gol buradan kaynaklanıyor.  İngiltere Avrupa Birliğinin rejimine tabi olacak. Bu da bizim işimize yarayabilir. Buradaki en kritik madde, bizim Avrupa Birliğinin ihracat rejimine tabii olmamız. Sadece bunun bile güncellenmesi bizim işimizi yüzde 80 çözer. Türkiye kısır bir bakış açısıyla, 1990'lı yıllarda, hem vizeyi biz talep ettik, hem de ihracat rejimine tabii olmama konusunu biz istedik. Onlar da bunu cebine koydular. O zaman durumu çok daha akıllı bir şekilde formülüze edebilirdik.” ifadelerini kullandı.  

ŞU ANDA RADARIMIZDA 85 OKUL VAR

Katılımcılardan görüş ve sorularına yer veren Vahap Munyar, “Rıdvan Mertöz soruyor: İTO başkanımız Covid olduğu dönemlerde de canla başla bizler için çalıştılar. Öncelikle bu nedenle teşekkür ediyorum. Bizim İTO ve İSO MEB ile meslek liselerini daha nitelikli hale getirmek için protokol imzaladı. Çok büyük gayret ettiler. 58 lise ile yaptığımız protokol çerçevesinde bizler de görev aldık. Meslek lisesine ilgi arttı. Geçtiğimiz günlerde okullarımızın kontenjanları da doldu. Elimizden geleni yapıyoruz. Öğrencileri kötü alışkanlıklardan korumak için çalışmalar yapılıyor. Başkanımıza teşekkür ediyorum.. Sanayici olarak küçük yerlerden başlayıp bugün bir yerlere geldik. İstanbul'u sanayiden arındırmaya çalıştılar. Bu konuda bir önceki Büyükşehir belediye başkanımız sanayiyi gözden çıkarmıştı. Sanayisiz bir İstanbul düşünüyordu. Bizim İstanbul'un da çevresinde OSB'ler olabilir diyorduk. Her yer önemli ama burada da nitelikli bir sanayi grubu var. Bununla ilgili İTO da çalışarak modern OSB kurup İstanbul'u arındırmak gibi bir proje hazırladı. Mücadele ettik ama gittiğimiz yerlerde kapılar yüzümüze kapandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na konu hakkında bilgi verdik. İmamoğlu yanınızda olacağız diye söz verdi. Bu konuda İTO'dan da destek bekliyoruz. Özellikle içteki üreticiyi korumak için kurulan gümrük vergileri ve fonlar var. Bunlar dengeleri bozuyor. Biz katma değerli ürünler ortaya koyarak canla başa mücadele etmemiz lazım. Her şey fonla gümrük vergisiyle çözülmüyor. Biz Çin'i ülkemize sokmadık. İstanbul sanayisinin yerleşimi ile ilgili nasıl destek olabilirsiniz?” dedi.  

İTO ve İSO MEB ile meslek liselerini daha nitelikli hale getirmek için protokol imzaladı. Bu konunun altını çizmek isterim. Mesleki eğitimin gerçekleşmesi konusunda bir süreç başlatmıştık.” diyen Şekib Avdagiç, “Şuanda radarımızda 85 okul var. Burada MİAD gibi sektörel konumdaki tüm grupları göreve çağırıyorum. Bizim iş dünyası olarak 270 okula yardımcı olursak, emin olun ki sınıf atlarız. MİAD'daki tekstilciler bir tekstil okulunu ya da makine ile ilgili bir okulu alsa hamisi olabilir. İş dünyası olarak buraya konsantre olursak, hayırlı bir iş yapmış oluruz. Yunus Başkanımın ayrıcalıklı bir durumu var. Belki odalar dışındaki derneklere de öncülük yapmış olur. MİAD'ın da böyle bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Hiçbir belediye başkanı ben İstanbul'u sanayiden arındıracağım deme lüksüne sahip değil. Buna karşı çıkmamamız lazım. Böyle bir cengâverliğe lüksümüz yok. Sanayinin 1/6'sı İstanbul'da. Yeni bir OSB kurulması konusunda bir durum olmadığını biliyorum. Bizim gündeme getirdiğimiz durum şu; İstanbul'un negatif ayrıştığı bir durum var. İstanbul'da hiçbir teşvik yok. Biz diyoruz ki teknoloji ile ilgili yeni yatırımlara imkan verin. Erdal Başkanın gündeme getirdiği önemli bir konu var. İstanbul'da depreme dayanıklı konutların dönüşümünü konuşuyoruz. Atölyelerin, iş merkezlerinin fabrikaların dönüşümünü konuşmuyoruz. Sanki deprem hepimiz evdeyken olacak. Bu nedenle ticaret merkezileri ve fabrikaların dönüşümünün teşvik içinde olması lazım. Depolama için mekanlar oluşturulabilir. İstanbul'da sınırlı çerçeve için mücadelemiz devam ediyor. Eksik konuların kapsam içinde olması için de çalışıyoruz. Umut ediyorum ki bir ilerleme kaydederiz.” şeklinde konuştu.



YUNUS AKDAŞ'IN OKULLARA HAMİ OLMAKLA İLGİLİ TEKLİFİ

Deneyimli gazeteci Vahap Munyar, “Yunus Başkan'dan bir mesaj geldi. Biz hamilik olayına sonuna kadar varız. Yönetim Kurulumuz da görüşür. Karamızı alırız. Birkaç okulumuzun hamisi olabiliriz diyor. Böylece MİAD bir öncülük yapmış olur.” dedi.

Şekib Avdagiç, “Bence bu MİAD için de bir kazanç olur. Örnek olurlar. Bu konuda yapmış olduğumuz çalışmalarla ilgili arkadaşlarıma görev veririm. Yunus Başkana ve görevlendireceği ekibe küçük bir brifing veririz.” diyerek cevap verdi.

ARZ-TALEP DENGESİ BÜTÜN DÜNYADA BOZULDU

Vahap Munyar, “Genç MİAD Başkanı Murat Gönültaş'ın sorusu va: İnşaat sektörünün ciddi maliyet artışlarına rağmen ihalelerde kullanılan birim fiyatları artık ciddi zarar oluşturuyor. Her yıl yayınlanan fiyatlar mevcut piyasa fiyatlarından düşük kalıyor. Bununla ilgili inşaat sektörü komisyonunuzun herhangi bir çalışması var mı?” şeklinde bir soru yöneltti.  

Munyar'ın bu sorusuna, İTO Başkanı Avdagiç, “Türkiye'nin en önde gelen çimento fabrikasının hazır beton tesisi var. Onun genel müdür ile geçen gün bir sohbetim oldu. Ben kendi fabrikamdan çimento alamıyorum daha çok para verip diğer fabrikalardan çimento alıyorum dedi. Çünkü bizimkiler de %100 Amerika'ya ihracat yapıyorlar. Arz ve talep dengesi bütün dünyada bozuldu. Buna bağlı olarak Türkiye'de seramik yok, çimento yok. Demir aldı başını gitti, birçok malzemede sıkıntı yaşanıyor. Fiyatlar çok yukarıda. Bunu devlet eliyle çözülmesini beklemek çok mümkün değil. Arz ve talep arasındaki dengesizlik 2021 yılında da olmaya devam edecek. Bütün sektörlerin kendini buna göre pozisyonlaması lazım. Devlet inşaattaki birim fiyatları güncelleme konusunda her zamanki gibi ketum davranıyor. Bizim iş dünyası olarak aynı konuları söylememiz lazım. İTO ne söylüyorsa İSO'da onu söylemeli, TOBB'da onu söylemeli. Farklı görüşler geldiği zaman da Ankara'da kafa karışıyor ve kendi kasasına en uygun olanı hayata geçiriyor.” diyerek cevap verdi.  

YENİLENEBİLİR ENERJİYLE İLGİLİ DESTEK!..

Katılımcı sorularına devam eden Vahap Munyar'ın, Prof. İlhan Erdoğan'ın “Mevcut ve yakın gelecekte ortaya çıkacak olan teşvikler varsa sektörlere göre kısaca belirtebilir misiniz?” şeklindeki sorusuna, Şekib Avdagiç'in cevabı şu şekildeydi: “Önümüzdeki dönemde teşvikle ilgili bir çalışma yapmamız istendi. Bizim üzerinde durduğumuz en önemli konu, Avrupa Birliğinin çevreye duyarlı yeşil politika çerçevesinde, tüm sektörler için yapılacak birtakım yenilenebilir enerji ile ilgili süreçlere, limit olmaksızın bir teşvik verilmesi gerektiği. Şuanda herkesi kapsayan bir ana teşvik beklentisi kapsamı önümüzde. Türkiye'nin artık pek fazla katma değer üretemediği birtakım alanlarda hala teşvik verme konusu gündemimizde olmamalı. Biraz seçici olmalıyız. Öne çıkan sektörleri doğru belirlemeliyiz. Her şeye her yerde teşvik verme konusunda atmamız gereken adımlar var. Belirlenmiş sektörlerde selekti krediler verilmesi üzerinde duruyoruz.

STAJ SÜRESİ ARTIRILMALI

Meslek yüksekokullarında okuyan öğrencilerin staj sürecinin uzatılmasıyla ilgili İslam Tiryaki sorusuna Şekib Avdagiç, “YÖK ile bizim gündeme getirdiğimiz bir konu özellikle teknik branşlarda eğitim veren tüm okulların lisans programlarının da bir veya iki sömestr staj mecburiyeti getirilmesi. Bu konu Avrupa'da başarılı olmuş uygulamaya baktığınız zaman, özellikle Almanya örneğine, hem meslek okullarına hem de hem de lisans eğitimi veren okullarda staj süresinin mutlaka uzatılması çok hayati bir konu. Sektörler de staj dönemindeki işe yarar çocukları zaten kapıyorlar. BOSCH firması fabrikalardaki ihtiyacın yüzde 80'ini stajyerlerden sağladıklarını ifade ediyor. O çocuklar da kendilerini kabul ettirmek için iyi çalışıyorlar. Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor. Çok doğru ve gerekli bir konu.” diyerek cevap verdi.  

İSO VE MEB İLE BİR TOPLANTI YAPALIM

Ahmet Güler'in “Zeytinburnu'ndaki okulumuzla ilgili çok güzel hamilik görevimizi gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz burada çok faydalı oldu. Gençlerimizin yetişmesi sektörlere çok faydalı oluyor. Döviz kurlarının ani iniş ve çıkışları sektörleri zor durumda bırakıyor.” şeklindeki konuşmasına İTO Başkanı Avdagiç, “Biz bu konuda İSO ve MEB ile bir toplantı yapalım. Bu konuyu o toplantıda gündeme getirelim. Buna MİAD vesile olmuş olsun. İnşallah bu 270 okulu da birilerine bağlayalım.” diyerek katkıda bulundu.   

ELEKTRONİK TİCARETLE İLGİLİ GELİŞMELER

Katılımcılardan Murat Özpehlivan'ın “Ülkemizde e-ticaretin desteklenmesi ile ilgili reformların hayata geçirilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?” diyerek yönelttiği soruya İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Pazartesi günü Ticaret Bakanımız ile toplantımız var. İki tane konuya dikkat çekmek istiyorum. Bir tanesi sınırı aşan elektronik ticaret, bir tanesi yurt içi elektronik ticaret. Sınırı aşan elektronik ticarette kendi içinde kurgulamamız lazım. Türkiye'nin 2023'te toplam ihracatının içinde elektronik ticaretinin en az toplam ihracatının yüzde 15 olacak şekilde bir kurgu yapmamız lazım. Bunun için bir sistem üzerinde duruyoruz. Devletin bu konuda katkısını bekliyoruz. Belki çok öne çıkmadı ama İstanbul Havalimanının devreye girmesiyle Ali Baba ilk defa İstanbul'u dağıtım merkezi olarak belirledi ve buradan dağıtım yapıyor. Amazon ilk defa Amerika'dan sonra İstanbul Havalimanını dağıtım merkezi olarak belirledi. Dünyanın en büyük iki tane sistemi İstanbul'dan dağıtım yapıyor. Bu kurumların temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde perakendecilerin ilk yüze girdiğini gördük. Burada satışlarda artış olduğunu gördük. Bu pazar yerlerini kullanmamız lazım. Onun dışında bizim müesseselerimiz kendi sistemlerini kurmaları lazım. Mutlaka burada doğal bir yapı olması lazım. İkinci konu yurt içi elektronik ticaret. Buradaki çok önemli riske ve tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. Çin ve Kore kökenli olan şirketler var. Bunlar ürünleri rasyonel olmayan fiyatlarla satıyorlar. Birkaç sene sonra bu piyasada oligopolüz bir yapı oluşturmak istiyorlar.  Devlet regülatör görevini iyi yapmazsa bunlar bir sür sonra piyasayı ele geçirdikten sonra alacakları komisyonlar artacaktır. Bu tür zararına satış yapmalarla ilgili düzenlemelerin etkin bir şekilde yapılması gerekiyor. Bu konuyu sürekli olarak bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde gündeme getiriyoruz.” diyerek karşılık verdi.  

TEKNOPARK KULUÇKA MERKEZİ DEVREYE GİRİYOR

Sohbetin son sorusu Simay Dinç'ten geldi. Dinç sorusunda “Dijital oyun sektörü kümelenme projesinin geleceği ile ilgili bilgi verebilir misiniz?” ifadelerini kullandı.

Şekib Avdagiç, bu soruya, “İki önemli oyunun yurt dışına satılmasıyla hasılat elde edildi. Biz buna destek vermeye çalışıyoruz. Özellikle bakanımız bu konuda çok duyarlı. Gebze'deki bilişim vadisine bu konuda bir misyon yüklendi. Dolayısıyla bu oyun yazılımıyla ilgili Türkiye'deki gençlerin önünü açacak çalışmalar devam ediyor. Bu konuda Türkiye'deki gençlerin çok yetenekli ve sonuç odaklı işler yaptıklarını görüyoruz. Bu anlamda biz İTO olarak bu konuda kapımızı çalan bütün gençlerimizin önünü açıyoruz, onlara katkı sağlıyoruz. Gençlerin ilerlemesi konusunda imkanlar sağlıyoruz. Diğer yandan Teknopark Kuluçka merkezimiz devreye giriyor. 2021'de açılışını yapacağız. Bu sektörle ilgili pozitif bir ayrımcılık oluşturacağız. Bu sektöre önemli katkılar sağlayacağımızı düşünüyorum.” diyerek cevap verdi.

AKDAŞ: TEK SES OLMAMIZ GEREKİYOR

Sohbetin kapanışını yapan deneyimli gazeteci Vahap Munyar, herkese teşekkür ederek sözü MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş'a bıraktı. Akdaş, “Öncelikle teşekkür ederim. Zaman su gibi aktı. Çok güzel şeyler söylediniz. Ankara'ya tek ses olma meselesi dağınık organizasyondan mı oluşuyor? Diğer mesele hamilik konusunda gerekirse bizler de imza veririz. Tek ses olmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz ticari çıkarlarımızı düşünmek zorundayız. Yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyorum. Biz hamilik konusunda varız. Muhakkak bir şeyler yaparız. Öte yandan bugün Tohma Köprüsü açıldı. Hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Kapanışta konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Katkılarınız için teşekkür ediyorum. Sizlerle bir araya gelmekten keyif aldım. Beklenti içinde olmadan gösterdiğiniz katkıdan dolayı da teşekkür ederim. Her zaman işbirliği içinde olmak istediğimizi de belirtiyorum.” ifadelerini kullandı.  





MİAD sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanır.
close